21 Nisan 2011 Perşembe

Yarun Yavruoğlu

HARUN
Yavruoglu
1956 Yılında doğdu.
Mayısa kalmadan anası Nisanın 29’una yetiştirmeyi bildi bilmesine de babası askere gitmeden bebek Harun’u görmesini sağlayamadı.

“Şifrem: Dokuz dokuz elde var sıfır” diyor Harun Yavruoğlu.
Evet; doğum tarihi olan 29.04.1956 olması bunu açıkça anlatmaktadır.

On yaşına kadar köyde yaşadı.
Ve o zaman zarfındaki en büyük aforizması minareye
“HOCANIN KALEMİ” yakıştırmasıdır.
ki dedesi rahmetli Haci Hüseyin Yavruoğlu bu olayı çokça anlatır içten gülerdi bu yakıştırmaya.

Ancak dahası bu benzetme çocuk Harun’u dedesinin gözünde acayip akıllı çocuk yapmaktaydı.
Lakin o itibar Harun’un çetende ateş yakmasına kadar sürdü…

Harun’un dedesiyle muhabbeti kıskanılacak kadar güzeldi…
1967 yılında Babası rahmetli Ali Yavruoğlu’nun Almanyadan kesin dönüş yapması ve şehre yerleşmesi nedeniyle Harun’un Köyündeki yaşamışlığı bir anda elde var sıfır durumu almıştı.
Yeni hayat yeni düzenler gerektirmekteydi.
Şehir, önceleri kovdu kalbinden Harun’u.
Aşağıladı, yadırgadı…

Bildiklerini görmezden geldi,
Şehrin ondan istediklerini ise, o bilmiyordu.
Değişmesi gerekenin aslında kendisi olduğunu birkaç ayda anlamıştı.
Ve
imdadıma satın aldığı “görgü ve muaşeret kuralları” kitabı yetişti.
Meğer su içmesini,
tokalaşmasını,
selamlaşmasını,
hal hatır sormasını… Velhasıl hiçbir şey bilmiyordu Harun…
Bilmemekte, öğrenmemekte ayıptı şehir hayatında
Harun bir yıl sonra gittiği ortaokulda; sağlık, temizlik, görgü muaşeret kolu başkanı olmuştu
Yani belli ki satın aldığı o kitap çok işe yaramıştı...
Sonra madem şehirliydi,
Sporcu da olabilirdi. Ve odlu da.

Köy kökenli bir çocuk için ya boks ya da güreş olmalıydı.
o güreşte karar kıldı.

Artık onun bedeni Musa Hocaya emanetti.
Lakin o rahmetli insan da sevmezdi dokunmayı,
mindere girmeyi,
güreşi sevmezdi aslında.
Aslında çok yalnız ve de mutsuzdu.
Ve bekârdı ellisinde…

Birkaç yıl sürdü güreşli yılları Harun’un.
Küçük çapta şampiyonluklar kazandı… Yenilgiler tattı. Ve sonra babasının “yeter artık” dediği yerde bitirdi güreş sporunu.

Sporun Harun’a en önemli katkısı özgüven ve zararlı alışkanlıklara bulaşmaması olmuştur.

En sevdiği tarafı, hiçbir şey olamayışı...
yani siyasi anlamda.
Ne tam anlamıyla esaslı bir sağ fikra sahip olmuş, ne de
Ne de sol görüşlü.
Harun’a göre her fikrin doğruları da yanlışları da vardır.
Bu nedenle zıt fikir sahiplerini karşı hiçbir zaman
düşman görmemiştir.
O her fikre yakın her fikre uzaktı.
Ancak tam bir Yılmaz Güney Hayranıydı…
Baba, ağıt, Acı, Umut, Arkadaş, Sahtekar,Yol, Sürü…
Sürüsüne bereket. Pek severdi.

Taki, 1982 yılında Adananın yumurtalık ilçesi Hakimi Sefa Mutlu’yu vurmasına kadar.
Ardından işlediği suçu amca oğlu Abdullah Bütün’ün üstüne yıkmasına ve savunma sırasında öldürdüğü savcının eşine yönelik iftiralardan sonra durum değişti Harun için.

Karikatüre ilgisinin nedeni, Usta çizer Semih Balcıoğlu’nun sevimli, mahçup, adamcıklarıdır.
Hele Balcıoğlu’nun çizdiği anıtkabirde edepli bir köylünün  “Atam ülkede herkes izinde, yalnız ben çalışıyorum!” demesi
Genç Harun Yavruoğlunun Karikatüre ilgisini tetiklemiştir

İlk karikatürü yakın dostu rahmetli Ali Taner Taşkesen’in teşvikiyle Karadeniz Gazetesinde “günün karikatürü” olarak birinci sayfadan yayınlandığında; artık geri dönülmez bir yoldaydı.

O yolda çok kavgaları oldu.
Yoluna taş koyanlar oldu.
Aldığı ödüllerin rahatsız ettiği kimselerle hiçbir zaman dost olmadı…
Ama dedim ya geri dönüşü yoktu o yolculuğun.
Peş peşe aldığı ödülleri… Ard arda açtığı kişisel karikatür sergileri izledi.

Artık şehrin radyo ve televizyon programlarına davet edilmeler…
İş ve çevresindeki dostlarının ona karşı sevgisini arttırdı.
Ama çevrede en çok merak edilen Harun’un bu işlerden KAÇ LİRA kazandığıydı…
Ve Harun bu sorulara “HİÇ” demekten bikmiştı.

Harun Yavruoğlu:
Bir süre Karadeniz Gazetesinde Taka Mizah Sayfasını yönetti.
Sonra Hamsi Mizah dergisinin çok donanımlı bir yayın Kurulunun başkanı olarak olumlu tepkiler ve ödüller aldı.
Her faninin ölümü tattığı gibi Hamsi Mizah dergisi de derin uykulara dalınca,
Karadenizden GÜNEBAKIŞ Gazetesinin yayın hayatıyla 2000 yılında “DURUM KARIŞIK” mizah sayfasını 3 yıl boyunca sürdürdü.
Bu çizimleri neticesinde 2 yıl üst üste yılın gazetecisi ödüllerini aldı.
Ve bir gün küçük bir alınganlıkla nedeniyle Günebakış Gazetesinden ayrıldı.

Bu arada yakın çevremdeki dostları şiir ve yazarlık yönlerini de irdelenmeye başlanılınca önerilere karşı ilgisiz kalamazdı.

Derken şiirde de ödüller,
Plaketler şiire karşı ilgisini daha da arttırdı…
Şölenlere davetler gelmeye başladı...
Ardından Karadeniz Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu,
Genel Başkan Yardımcılığı ve
Meclis Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Ayrıca 2 dönemdir Kurucularından olduğu Trabzon karikatür ve mizahçılar derneği başkanlığını da yürütmektedir.

Halkla ilişkiler ve Müşteri Memnuniyeti
Lütfen dikkat!
Durum Karışık kitapları yayınlandı.

Ayrıca çok sayıda kitap ve
dergi kapakları,
vinyet ve
afişler çizdi.

Aldığı Ödüllerden bazıları:

* 1985 Genç insan ve çevresi Jüri Özel Ödülü

* 1985 Amatör spor konfederasyonunun mansiyon ödülü

* Çağdaş Gazeteciler Derneği yılın gazetecisi ödülü

* 1995 Yunus Dergisi Karikatür Hizmet Ödülü

*  2002 Trabzon belediyesi Karikatür Hizmat Ödülü

*  2001 Gümüşhane Belediyesi şiire katkı ödülü

* 2000 yılında Yeşilay karikatürlerle kötü alışkanlıklardan
    caydırma   ödülü

* 2008 akçaabat belediyesi şiir yarışmasında 1. Ödülü

* 2002 Akçaabat Belediyesi karikatür katkı ödülü

* 1999 yılında Trabzon Belediyesi Karikatürlerle
   “terör’e karşı çizgilerle savaş” ödülü.

* 2000 yılı Trabzon Gazeteciler derneğinin Yılın Gazetecisi Ödülü

* 2001 yılı Trabzon Gazeteciler derneğinin  yılın Gazetecisi ödülü

* 1991 yılı Türk Standartlar Enstitüsü yarışmasında
   “mansiyon” ödülü

* 1996 Türk Telekom karikatür yarışmasında Türkiye 2. Ödülü

* 1988 Trabzon Belediyesi karikatüre katkı ödülü

* 2000 yılında Karadeniz Yazarlar Birliğinin
   “son on yılın en karikatüristi” ödülü.

* 2004 yılında Harşit şiir akşamları şiire katkı ödülü

* Türkiye spor Yazarları Derneği karikatür dalında
   2. lig Ödülü, aldığı ödüllerden bazılarıdır.

2011 yılı itibarıyla toplam 22 kişisel karikatür sergisi açtı.

1985 yılında Trabzon’da ilk sergisi İş sanat galerisinde

          1987 yılında Trabzon iş sanat galerisinde.

1989 yılında Devlet Güzel sanatlar galerisinde.

1995 yılında Devlet Güzel Sanatlar galerisinde

1996 yılında Sürmene Belediyesi açık hava karikatür sergisi

1999 yılında Hüseyin goloğlu sergi salonunda

2001 yılında Fatih Eğitim Fakültesi Oditoryumunda

2002 yılında Akçaabat belediyesi sergi salonunda

2003 yılında Hayrat ilçesi Öğretmen evi sergi salonunda

2004 yılında Gümüşhane

2005 yılında Gümüşhane

2006 yılında Gümüşhane

2007 yılında Gümüşhane

2008 yılında Akçaabat Tevfik Serdar sergi salonunda

2010 yılında Rize Derepazarı’nda

2010 yılında Gümüşhane

2011 yılında Giresun Görele Öğretmen evi sergi salonu

2011 yılında Hamam-i zade İhsan Bey sergi salonunda

2011 yılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
          Oditoryumu sergi salonunda gerçekleştirdi.