16 Aralık 2010 Perşembe

30 Haziran 2010 Çarşamba

truva tren mustafa- harun yavruoğlu

şarap ve kahramanlar
özlenen bir ses gibi selamlar
rü gecesini
ve şanlılar şerefine
bir kadın taranmakta
yarın varsan öleceksin
öleceksin utandığını görsem
kaç kadınla sevişti piçliğin
barış zayıflar için
zaman
taş ve demirle başlar
ve kötünün vahşi gücü şehvetten gelir
kalbine
ve saklanır hafızasında tarihin
çılgın fahişeler
ve atlar, kılıçlar
çok kürekli gemiler
ve kum kum dalgalar
seni de yakacaklar
öldüğün zaman
zafer yenikliğe saygı göstermez.
savulun meşin giysilerin gümüş çivili topuzları
düşmandan çalınan
konfetili yolculukların şehri
güzeldi aşk için
kör ahlak kimden yanasın
hırslıyım
yakar bu şehri denize karşı çığlıklarım
bir bebek
gemiler dolusu ağıt görür
rü gecesi
son sözü söyler gururun tehlikeli gerilimi
haram doğurur şeytanı
tanrıdan kork
kadını sev
ve çekin kürekleri
itliğin kıyısından
kahraman olmak ta zoruma gidiyor
haydi şimdi herkes ölsün
ben ölüyorum dudaklarımı ısırdıkça hırsımdan
hırslıyım
şahit ol
şehit dersin
mustafa
yalnızlık
ya cesur ya aptaldır
döğüş benimle
kimin var
yalan kapıyı açar
kilitler
hiçbir şey
gitar sololarında adın do re mi
benim çocuklarım
trende mustafa
rayda kadir
aslı ilkel ve şeytanca güzel
baştan çıkarma beni
şimdi kocankla seviş
yarın ölürüz
apollo korkaktır
kılıcı kahraman bir Ali bilirim
çöz ellerimi şekil ve biçimlere tapan cevapsız
zaferi krallar kutlasın
gemi silah avrat
ve tanrılar
aşk için ölüm diyor
yaşlılar için
laf
laf
laf
çok insan öldü
benim için
ölmesin soytarlar
yılan ve kartal kuşkulanır
neden susuyor şiir
neden çok gece oluyor
kadınlar neden doğuruyor geçmişini şehir şehir
öpüşe öpüşe ağlıyoruz
kalbim neden kılıç tuttu
korkuyorum
kale burcuna ölüm denizi dalga dalga vuruyor
vuruyor
vuruyor
hay hay hayelde mızrak varken
elden ne gelir başka
şimdi sevdalı geçmişimi çalmış çağdaş serüvenler
ölmeli artık
bu aşkın şerefine hay hay hay
aşk ölmek içindir aslında aslı
korkuyu yen
haydi
sevda cesurdur
barış kafa karıştırır
geceler kıskanır bir birini
kanserli göğün altında
sonumuz irinli hüzün
haydi ölmeliyiz
şehvet domuzdur ölmeliyiz işte
birinin sana kaybetmesi için
kehanetler
öldüğümü müjdelesin dağlar beyine
bir kadın tadında geceler mum sarısı
ayva turunç narım var
gece yarısı
gün kamlı başlıyor şimdi
öteki yarısına
akileos’un öfkeleri
mızraklı
kaç kuzen
kaç baba
kaç oğul öldürdü truva
aşkına rü gecesi
haydi kurtlar dağlara
kadınlar sevilmek için
sabaha kadar barış
trende mustafa
rayda kadir
nayda nayda nanayda

Harun
Yavruoğlu ağst 07

12 Haziran 2010 Cumartesi


sarı


çiçektir dervişe baba diyen uykusuz ve yetim
kurutulmuş ölümdür balya balya,
bir kalaksı yıldız hıncahınç
moldovalı bir kızdır

çil çil altın yüklü bir vagon
güneş tadında kumsal yanığı
kınından çekilmiş şimşek çocukluğum

ya da hızımı kesen ışık arsızlığı
öteki evin boyası akar gözlerimden,
tabutumun tahtasındaki sukunetim.
erkeksi bir muz olur ellerinde
ayağımın altında kabuk bağlar gözlerimi

mavinin en kötü huylu karısı
ve üvey annesidir tüm yeşillerin
vicdansız
ve bu yüzden cesur
ve bu yüzden
yüzüne bakamam dişlerim kamaşmadan
kırgınım
çaresiz ve yalnız.
sapsarı olur yüzüm hüznümden
bu yüzden


Harun yavruoğlu 2010

hacer - harun yavruoğlu